İSKAN RÜŞVETİNDEN DÖKÜM SAHASI VURGUNUNA: HBB’DE ÇİFTE SOYGUN

İSKAN RÜŞVETİNDEN DÖKÜM SAHASI VURGUNUNA: HBB’DE ÇİFTE SOYGUN
Hatay’da belediyeler arası kirli trafik: “Harç yatırdın mı?” sorusu rüşvet kapısına dönüştü.
Moloz bahanesiyle yeni rant kapısı
Deprem sonrası hızla tamamlanan TOKİ ve köy evi konutları, şimdi de iskan sürecinde yeni bir vurgunun odağında.
Yapı kullanma belgesi almak isteyen müteahhitler, belediyelerin teknik birimi tarafından tek bir soruyla durduruluyor:
“Temel kazısındaki molozları hangi döküm sahasına döktün, harcını Hatay Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Dairesi’ne yatırdın mı?”
Belgesi olmayan müteahhit, doğrudan HBB Çevre Koruma Dairesi Başkanlığı’na yönlendiriliyor.
Burada işler resmî değil — komisyoncular devreye giriyor.
Komisyoncular eliyle kayıt dışı tahsilat
Onuncu Köy’ün ulaştığı bilgiler, Daire’deki bazı isimlerin komisyon ağı kurduğunu ortaya koyuyor.
Müteahhitler “iskan dosyası kapanmayacak” tehdidiyle belirli şahıslara yönlendiriliyor.
Bu kişiler, resmî makbuzsuz ödeme karşılığında “moloz döküm sözleşmesi” düzenliyor.
Gerçekte hiçbir döküm yapılmasa da, dosya tamamlanmış görünüyor.
Bir yetkili belediye çalışanı, ismini gizleyerek şunu söylüyor:
“Makbuz yok, banka yok, sadece elden. Kimin ne kadar ödeyeceği, kimin dosyasının hızlanacağı belli. Resmen harç değil, rüşvet tahsili yapılıyor.”
Sözleşme oyunları: Aynı saha, farklı fiyat
Daire’nin gelir kalemleri incelendiğinde başka bir tablo daha ortaya çıkıyor:
Aynı döküm sahası için bazı firmalara küçük metraj – düşük bedel, bazılarına ise yüksek metraj – yüksek bedel yazılıyor.
Bazı sözleşmelerde 1 m³ başına 25 TL alınırken, diğerinde 44 TL tahsil edildiği görülüyor.
Standart birim fiyat yok, kural yok, denetim yok.
Kaynaklara göre, kimi sözleşmeler hiç kullanılmamış sahaları kapsıyor — sadece “makbuzda görünsün” diye hazırlanmış.
Bu yöntemle belediye kasasına değil, elden dönen sisteme para akıtılıyor.
Kanun açık, suç belli
Bu düzenin ayakları hem idari hem cezai düzeyde çiğnenmiş durumda:
• 3194 sayılı İmar Kanunu: Yapı kullanma izni yalnızca yapı sahibine verilir.
• 2872 sayılı Çevre Kanunu: Moloz bertarafı kayıt altına alınmak zorundadır.
• 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kanunu: Belediye gelirleri yalnızca resmi vezne veya banka hesabına yatırılabilir.
• TCK 247–257: Zimmet, rüşvet ve görevi kötüye kullanma hükümleri.
Tüm bu düzenlemeler görmezden gelinerek, kamu hizmeti “komisyon pazarı”na dönüştürülmüş durumda.
Aynı daire, iki farklı soygun hattı
Onuncu Köy’ün araştırmasına göre HBB Çevre Koruma Dairesi’nde iki paralel hat işliyor:
1. İskan rüşveti hattı:
Müteahhit, yapı kullanma için belediyeye başvuruyor → belediye HBB’ye yönlendiriyor → komisyoncuya ödeme yapılıyor → iskan çıkıyor.
2. Döküm sahası vurgunu hattı:
Moloz sahası sözleşmesi düzenleniyor → metrajlar keyfi yazılıyor → harçlar resmî kayıtlara girmiyor → komisyonla iş tamamlanıyor.
Her iki hatta da, kamu gelirleri belediye dışına sızıyor.
Sonuç: Hatay’da yeni bir “ihale karteli” değil, bu kez “iskan karteli”
Depremden sonra Hatay’da kurulan bu ağ, artık sadece ihale süreçlerinde değil;
iskan, moloz, döküm, harç gibi belediye gelir kalemlerinde de örgütlenmiş durumda.
Belediye personeli, komisyoncular ve müteahhitler arasında kurulan bu zincir, açıkça suç teşkil eden çıkar ilişkisine dönüşmüş durumda.
Onuncu Köy, belge ve tanık beyanlarıyla bu zincirin her halkasını tek tek açığa çıkaracak.